Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

“Hatırla Sevgili”; “Hatırla Ey Peri” ve Hatta “Hatırla Sevgilim” Olarak Bilinen, o Güzel Şarkının, İlginç ve Şaşırtıcı Öyküsü: “Hatırla Margarit O Meşum Geceyi”…

Yaşayan Müze Olarak Adlandırılan “Kula (Yanık Ülke) Bölgesi” Gezisi Açıklamalarım ve İntibalarım…

(Birinci Bölüm)

Uşak – Salihli – Torbalı – Kula Bölgesi, her zaman benim ilgimi çok çeken hem coğrafi hem tarihi ve hem de turistik yönden çok özel ve çok da güzel bir bölgedir.

Daha önceleri de Uşak – Kula gezisi yapmıştık ve tadı da damağımızda kalmıştı…

Mutlaka daha geniş zaman ayırarak, tekraren gezmeyi planlamaktaydık.

Nihayet geçenlerde kısmet oldu ve biraz daha derinlemesine ve genişçe gezdik, gördük ve çok da mutlu olduk…

Şimdi önemli bulduğum hususları kısa açıklamalar ve intibalar bağlamında paylaşmaya çalışacağım;

Kula, Manisa’nın güzel, şirin, volkanik bir arazi yapısına sahip ve tarihi mirası yüksek bir ilçesidir.  

Kula Volkanları bu bölgedeki çok özel ve çok da önemli doğal oluşumlardır.

Sadece ülkemizin değil, dünyanın en ilginç coğrafi oluşumlarından olan bu bölge, maalesef gerektiği gibi tanınmamakta, tanıtılmamakta ve bilinmemektedir…

Kula, antik dönemlerde de önemli bir yerleşim yeri olmuştur ve MÖ 50’li yıllara ait kalıntılar, Kula’nın küçük ama son derece ilginç ve modern müzesinde sergilenmektedir.

 “Yaşayan Müze” olarak adlandırılan Kula, bu özel coğrafi (jeolojik) özelliği dolayısıyla, “UNESCO Küresel Jeopark Ağı” na dahil olmuştur ve birazdan daha ayrıntılı açıklayacağımız zengin tarihi mirası ve olağanüstü doğal güzellikleri ile gittikçe daha çok dikkat çekmektedir…
Kula’nın meşhur Volkanları, yaklaşık 2 milyon yıl boyunca aktif kalmıştır ve kayıtlara göre de son volkanik aktivite, günümüzden 4,700 sene önce gerçekleşmiştir.

Bu bölgedeki volkanik patlamalar, lav akıntıları ve cüruf konileri, tarih öncesi insanlara ait ayak izleriyle de belgelenmiştir.

Yazımızda, sürekli “Divlit” olarak anılan bir volkanik oluşumdan söz edip duracağız.

“Divlit,” özellikle sadece Kula bölgesinde bulunan volkanik konilere verilen bir isimdir.

Divlit konileri, volkanik patlamalar sonucu oluşan “piroklastik” olarak isimlendirilen materyallerin, yani volkanlardan püsküren sıcak gazlardan beslenmiş kor halindeki lav ve küllerin, yamaçlardan aşağılara doğru akmasıyla oluşan materyallerin, birikmesiyle meydana gelmektedirler.

İşte Kula’daki bu materyallerden oluşan yapılar, genellikle siyah, mor ve koyu kahverengi renklerinde olup, farklı boyutlarda volkanik parçacıklardan oluşmaktadır.
Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı’nın ve Kula Divlit Volkanik Parkı’nda bulunan cüruf konilerini, lav akıntılarını, parazit (küçük volkanik koniler) konileri, spatter (sıçrama) konileri, lav tünellerini (tüplerini), lav mağaralarını ve hendekleri gözlemek, üzerinde, hatta içlerinde dolaşmak mümkündür…

Adeta ayrı bir gezegende dolaşılıyor hissi veren, uçsuz bucaksız yanık, “koyu kahve/bronz” rengindeki bir lav bölgesi içinde dolaşmak gerçekten çok değişik ve gizemli olmaktadır…

Dile kolay, bu volkanik bölgenin jeolojik geçmişi, 200 milyon yıl süren zengin bir çeşitliliği içermektedir.

Bölge, Paleozoik (yani 542 milyon yıl önce başlayıp, yaklaşık 300 milyon yıl süren, dönem) dönemden itibaren metamorfik (başkalaşıma uğramış) kayaçlar (şist, gnays) ve volkanik püskürmelerle oluşmuş ve şekillenmiştir.

Kula Volkanları, tarihsel olarak “Yanık Ülke” (Katakekaumene) olarak adlandırılmıştır. Bunun da sebebi bellidir; bölge, volkanik faaliyetlerin yoğun olduğu ve lav akıntıları ile cüruf konilerinin bulunduğu bir alandır.

Tarihçi, coğrafyacı ve filozof olan Amasya’lı Strabon (MÖ 64-MS 24) , bu bölgeyi ziyaret ettiğinde volkanik patlamalara tanıklık etmiş ve bu nedenle “Yanık Ülke” (Katakekaumene) terimini kullanmıştır…
Kula’da mutlaka gezilmesi, görülmesi ve zaman geçirilmesi gereken en özel, en güzel en meşhur ve en çarpıcı bölgeler kanımızca şunlardır:

Sandal Divlit Volkan Konisi: Bu Divlit, 900 m yükseklikte olup, krater çapı da yaklaşık 225 metredir; Kula Volkanik Bölgesinin önemli yapılarından biridir.

Koninin yapısı, genellikle siyah, morumsu kırmızı ve koyu kahverengi “skorya” (süngerimsi ama sert volkanik kaya parçaları) unsurlarından oluşur.  

Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı:

Manisa ilinin Kula ve Salihli ilçelerinin tamamını kapsayan 2.320 km2 lik muazzam bir bölgedir.

Kula-Salihli UNESCO Global Jeopark sahası, doğal, jeolojik, kültürel ve arkeolojik zenginliklerinden ve Türkiye’nin ilk ve tek UNESCO etiketli jeoparkı olmasından dolayı, ülke jeoturizminin en önemli alanı konumundadır.

Bu Jeopark alanı bünyesinde, peri bacaları, lav akıntıları ve cüruf konileri gibi doğal yapılar bulunmaktadır.

Ayrıca, bölge prehistorik insan ayak izleri ile de dikkat çekmektedir.

Jeopark, hem bilimsel hem de turistik amaçlarla ziyaret edilmektedir.

Kula Divlit Volkanik Park Alanı: Kula Salihli UNESCO Global Jeoparkı’nın doğu kesiminde yer alan, yaklaşık 300 km2 lik çok özel ve çarpıcı, ilginç bir bölgedir.

Park alanında, son derece muntazam ve güvenli yürüyüş yolları (3 km), ahşap köprüler, bisiklet parkuru, gözlem ve seyir kuleleri bulunmaktadır ve doğa harikası volkanik oluşumları keşfetmek için ideal bir konumdadır.

Tüm parkuru büyük bir keyifle, heyecanla ve fotoğraflar çekerek dolaştık ve hayran kaldık.

Bu güzel keşfin ve gezintinin üzücü tarafı ise, bu dünya doğa harikası yerde, bizden başka hiçbir ziyaretçinin olmaması idi…

Bu muhteşem doğa harikasının, kültürel dünya mirasının mutlaka tanıtılması gerekmektedir…

Kuladokya (Kula Peri Bacaları): Kapadokya’ya benzer doğal oluşumlar sunan bu bölge, özellikle fotoğraf meraklıları için muhteşem ve özel bir yerdir.

Adeta doğanın bir sanat eseri gibi şekillendirdiği bu muhteşem coğrafya, su ve rüzgârın etkisiyle oluşmuştur ve Kula’nın volkanik geçmişini yansıtmaktadır.

Ziyaretçilerine, doğanın ve mistisizmin hoş ve görkemli bir bileşimini sunan “Kula Peri Bacaları (Kuladokya)”, antik dönemlerde yerleşim alanları olarak kullanılmış ve bölgenin tarihine de adeta tanıklık etmiştir.

Ayrıca, bu yapılar, jeolojik araştırmalar için de büyük öneme sahiptir.

Tarihi Kula Evleri (Konakları): İlçe merkezinde bulunan ve geleneksel Türk ev mimarisinin özelliklerini yansıtan tarihi, rengarenk boyalı, bakımlı, bahçeli, şık ve güzel konaklar, evler, hatta hanlar, hamamlar camiler, çukur çeşmeler, Rum evleri, kiliseler gibi güzel tarihi kültür mirası örnekler (bin adeti tescilli toplam üç bin tarihi yapı), ziyaretçilere adeta geçmişe yolculuk yaptırmaktadır. (az sayıda yapı restore edilmiş ve çoğu da otel, kafe ve restoran olmuştur, ama maalesef büyük çoğunluğu bakımsızlıktan çürümekte ve yıkılmaya yüz tutmuş durumdadır)…

Evet Kula ile ilgili açıklamalarımızı burada tamamlıyoruz ama; konuyu bitirmiyoruz…

Zira oralara kadar gitmişken daha görmemiz gereken çok ilginç ve muhteşem yerler ve hatta tatmamız gereken tatlar var…

Ön tanıtımlarını (fragmanlarını) verip, bu yazımızı ve sohbetimizi bitirelim.

Taşyaran Vadisi: Uşak-İzmir karayolu üzerinde, Uşak şehir merkezine 45 km mesafede bir doğa harikası yer almaktadır.

Rengarenk ve değişik formlardaki kayalar arasında, akarsuyun geçtiği derin bir kanyonda, yaklaşık 2,5 km yürürken, adeta bir rüya aleminde gibi dolaşacaksınız…

Yanık Ülke Bağları: Diğer bir konumuz, Kula’da Divlit yanardağının eteklerinde, lavlarla kaplı, kızıl-kahve renkli toprakların, yani Strabon’un ifadesiyle, “Yanık Ülke” nin, üzerinde yetiştirilen bağlardan elde edilen üzümlerden üretim yapan, Yanık Ülke bağlarından ve şaraplarından ve de son derece estetik, “Villa Estet” bağ otelinden söz edeceğiz…

Key Museum: Son olarak da o bölgeye gitmişken, İzmir’in Torbalı ilçesinde, mutlaka ziyaret etmenizi önereceğim, çok özel, çok güzel ve çok da şaşırtıcı bir müzeden söz edeceğim: Özgörkey Ailesi’nin eseri olan, 7.000 m2 kapalı alanda, 2015’den beri, 100 ü aşan klasik otomobil ve motosiklet ve 2.500 adedin üzerinde model otomobil, 300 ün üzerinde de otomobil maskotu, vb. ilginç orijinal ekipmanların sergilendiği, Türkiye’nin en kapsamlı, klasik otomobil ve motosiklet müzesi olan, “Key Museum”.

Gelecek yazılarımızda buluşuncaya kadar, sağlıcakla, sevgiyle ve hoşça kalın sevgili Dostlar…

Yalçın Alganer

Yorum Yazın

Best Choice for Creatives
This Pop-up Is Included in the Theme