Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

“Ayrılık, Ayrılık Aman Ayrılık…” (Fikrimden Geceler)… Şiiri, Bestesi, Öyküsü, Oluşumu ve Örnekleriyle…

 

 “Ayrılık, Ayrılık Aman Ayrılık…” (Fikrimden Geceler)…

Şiiri, Bestesi, Öyküsü, Oluşumu ve Örnekleriyle…

 

Bu güzel ve duygulu türkü, (kaynaklarda bazen türkü, bazen de şarkı olarak geçmektedir; biz yazımızda Türkü olarak söz edeceğiz) hüzünlü bir ayrılık temasını işler ve Azerbaycan müziğinin önemli ve çok da sevilen eserlerinden biridir.

Bu türküyü her dinlediğimizde, öyküsünü tam olarak bilemesek de içimiz titrer; çünkü bu türküde ayrılık, hüzün, çaresizlik, gözyaşı, aşk, özlem gibi duygular vardır.

Birçok türkü, aynen destanlarda olduğu gibi, geçmişte yaşanmış olaylara dayanmaktadır.

İşte Ayrılık şiiri ve türküsü de aynen böyle geçmişte yaşanmış bir olaya dayanmaktadır.

Azerbaycan Türklerini son derece derinden etkileyen olaylardan biri de, Gülistan ve Türkmençay Antlaşmalarıyla, Azerbaycan’ın Kuzey ve Güney Azerbaycan diye ikiye ayrılmasıdır.

12 Ekim 1813 de yapılan Gülistan Antlaşmasıyla Kaçar Hanedanlığının yönettiği İran ile Rusya İmparatorluğu arasındaki savaş sona erdirilmiş, ama Kaçarlar (İran) bölgedeki topraklarını ve nüfuzunu kaybetmiştir.

Antlaşma sonucunda İran, bugünkü Gürcistan, Dağıstan, Azerbaycan’ın kuzeyini ve Karabağ gibi önemli topraklarını Rusya’ya bırakmak zorunda kalmıştır.

Kaçar Hanedanlığı, İran’da 18. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar hüküm süren bir Türk kökenli hanedan olup, İran’ı 1794’ten 1925 yılına kadar yönetmiştir ve İran tarihinin önemli bir dönemine damgasını vurmuş bir Hanedan olmuştur.

Kaçar Hanedanlığı, XIX. Yüzyılın son dönemlerinden ve XX. yüzyılın başlarından itibaren hem siyasi ve hem de ekonomik olarak zayıflamıştır.

Ülkede de dahili ve harici bedhahlar (kötü niyetli işbirlikçiler), karışıklıklar, isyanlar çıkartarak, kaos ortamı yaratmak suretiyle, çöküşü ve yoksulluğu hızlandırmaktaydılar…

Birinci Dünya Savaşı sırasında İran ülkesi, İngilizler ve Ruslar arasında önemli paylaşım çekişme ve pazarlıklarına sebep olmuştur.

1921 yılında, Kazak Tugayı’nda bir subay olan Reza Han tarafından gerçekleştirilen bir darbe ile hanedan fiilen sona erdirilmişti.

1925 yılında ise Reza Han, İran Meclisi tarafından resmen İran Şahı olarak ilan edilerek Kaçar Hanedanı’nın sonunu getirmiş ve Pehlevî Hanedanı’nı kurmuştur.
Bu kısa ara açıklamalarından sonra, biz tekrar konumuza dönelim.

Kaçar hanedanlığı yönetimindeki İran, 1826 yılında Rusya ile yeniden savaşa başlamıştır.

İran’ın yenilmesiyle etkileri günümüze kadar süren, Rusya ile İran arasında,10 Şubat 1828 yılında “Türkmençay Antlaşması” imzalanmış ve Azerbaycan’ın bütün kuzeyi, Aras nehri sınır olarak, günümüz Ermenistan ve Nahçivan da dahil olmak üzere, Rusya’ya bırakılırken, Güney Azerbaycan da İran’da kalmıştır.

Yani Azerbaycan ülkesi ortadan adeta ikiye bölünmüştür.

Azerbaycan bölgesini, Kuzey ve Güney Azerbaycan olarak ikiye ayrılması dolayısıyla, birçok Azerbaycanlı ailede ve bölge halklarında, ayrılıklar, acılar, hüzünler, gözyaşları ve yanında da aşklar, özlemler yaşanmıştır.  

İşte bu ayrılıklardan duyulan acılar, birçok türküde bazen açıkça ve bazen de üstü kapalı olarak dile getirilmiştir.

Ayrılık adlı türkü de işte bu duygularla yazılmış ve bestelenmiştir…

Bu araştırma yazımda, söz konusu eser hakkında kısaca bilgiler verip, icra örneklerini paylaşacağım…

Türkiye ve Azerbaycan’da birçok sanatçı tarafından seslendirilen bu güzel ve duygulu “Ayrılık (Ayrılıq)” türküsünün sözlerini (güftesini), 1935 İran Erdebil doğumlu, Azerbaycanlı şair “Ferhad İbrahimi” olarak bilinen “Ferhad İbrahimi Korabbaslu” nun, 7 Ekim 1956 da yazdığı, el yazısı ile şiirin altına düştüğü tarihten anlaşılmaktadır.

Ferhad İbrahimi, 84 yaşında, Erdebil eyaletine bağlı Nir kentinin (şehristanı) Yurtçu bölgesine bağlı, Korabbaslu (Kurabazlı) köyünde hayatını kaybetmiştir.

Ferhad İbrahimi’nin, Tahran’da Ali Selimi ile tanışması, onun yaşamını adeta değiştirmiştir. Ferhad, “Ayrılık” şarkısının güftesinin yanı sıra, yine Ali Selimi tarafından bestelenen, “Ağlama” ve “Açıl Seher” isimli şarkıların da sözlerinin sahibidir.

Bazı şiirlerinin ve kayıtlarının yayımlanamamış olması, önemli bir kayıp olsa da, Ayrılık şarkısı, hem Ferhad İbrahimi’yi ve hem de Ali Selimi’yi unutulmaz yapmıştır…

Şarkını güftesi şöyledir:

Ayrılık

Fikrimden geceler yatabilmirem

Bu fikri başımdan atabilmirem

Neyleyim ki sene çatabilmirem

Ayrılık ayrılık aman ayrılık

Her bir dertten ala yaman ayrılık

Uzundur hicrinle kara geceler

Bilmirem men kendim hara geceler

Bir oktur kalbime yara geceler

Ayrılık ayrılık aman ayrılık

Her bir dertten ala yaman ayrılık…

Bu duygulu ayrılık şarkısının bestesi ise, 1922 Bakü Azerbaycan doğumlu bestekâr müzisyen “Ali Selimi” ye aittir.

Kaynaklardan elde edebildiğim bilgilere göre, Ali Selimi’ nin eşi, babası İran Türklerinden, annesi Tiflis Ermenilerinden olan, Fateme (Fatma) Gannadi (Kanadi) (Vartuş Hanım olarak da bilinmektedir), “Ayrılık” türküsünü, bir aile meclisinde seslendiren ilk kişi olmuştur.

Ancak türkünün siyasi içerikli olması ve sansür kontrolünden geçememesi nedeniyle hem SSCB’de ve hem de İran’da çalınmasına izin verilmemiştir.

Ayrılık Şiiri ve dolayısıyla da türküsü, bölgedeki aileler ve akrabalar arasında yaşanan ayrılıkları dile getirmektedir.

İran’daki Şah rejimi ve Sovyetlerdeki rejim, kuzey ve güneydeki halkların birbirleriyle görüşmelerine izin vermediği için, Azerbaycan Türklerinin arasında yaşanan hasret büyüktü ve Ayrılık ’da işte bu özlemi ve bu duyguları anlattığından, o dönemin bazı politik hassasiyetlerine, ideolojik yaklaşımlarına uygun düşmemekteydi, bu sebeple de rejimlerce sansürlenmiş ve türkünün yayımlanmasına izin verilmemişti.

Söz konusu sansürlenmiş ve yayınına izin verilmemiş olan türkünün sözleri ise şöyleydi:

İllerdir uzağam arkam elimden

Bülbülem düşmüşem ayrı gülümden

Zor ile ayırıp şirin dilimden

Ayrılık ayrılık yaman ayrılık

Her bir dertden olur yaman ayrılık.

Türkü yasaklanmış ve sansürlenmiş olmasına rağmen, sevenlerinin ve dostlarının ısrarlı çabaları sonucu, besteci ve müzisyen Ali Selimi, güftekâr olan dostu Ferhad İbrahimi’ ye, yine aynı müzik bestesi için bu kez sansüre uygun, zülfüyare dokunmayan ve dönemin muktedirini rahatsız etmeyen yeni bir metin yazdırmıştır.

Güftekâr Ferhad İbrahimi de, türkünün sözlerini değiştirmiş ve yukarıda metnini verdiğimiz yeni şekliyle günümüzdeki haline getirmiş, halkların parçalanmış olmasından değil, sadece sevgililerin ayrılığından söz etmiştir.

Böylece 1958 yılında Tahran radyolarından ilk kez “Ayrılık” türküsü yeni sözleriyle çalınmıştır…

Ali Selimi’nin Ayrılık dışında, “Size Selam Getirmişem”, “Heyder Baba”, “Ağlama”, “Lale”, “Beni Yad Edersin”, “Kahramanlar”, “Kehlik”, “Köroğlu”, “Ülkemiz” vb. pek çok bestesi vardır.

Ali Selimi 1997 yılında vefat etmiştir, mezarı da Tebriz kentindedir.

Ayrılık adlı türkünün, en popüler ve en tutulan icracı sanatçısı, ülkemizde de konserler vermiş olan, Azerbaycan’ın ünlü ses sanatçısı, 1915 Tiflis doğumlu “Reşid Mecid oğlu Behbudov (Reşid Behbudov-Ölümü 1989 Moskova)” olmuştur.

Fateme Gennadi ve özellikle de Reşid Behbudov’ dan sonra, Dariyuş İkbali, Mansur Mamağani gibi İranlı ve Flora Keriomova, Cavid Tebrizli, Günel, Lütfiyar İmanov, Guguş, Arif Azertürk, Yakup Zurufçu ve Sami Yusif (Yusuf) gibi Azerbaycanlı sanatçıların da söz konusu eseri başarıyla icra etmişlerdir.

Behbudov’un başarılı icrasından sonra “Ayrılık” türküsünün ünü Azerbaycan sınırlarını aşmaya başlamış ve kitleler, “Ayrılık” türküsünü sadece en ünlü Azerbaycan türkülerinden biri olarak değil, tüm Türk dünyasının ve hatta uluslararası bağlamda ünlü, duygulu ve güzel bir eser olarak dinlemiş ve sevmiştir.

Evet muhteşem üçlü, yani Ayrılık şiirini yazan Ferhad İbrahimi, bestesini yapan Ali Selimi ve icrasıyla eseri tüm dünyaya tanıtan Reşid Behbudov, artık sonsuzluğa emanet edilmiştir, ama bu efsanevi eser gönüllerde yaşamaktadır…

Şimdi bu güzel ve duygulu Azerbaycan türküsünü, Reşid Behbudov’un sesinden dinleyelim:

https://youtu.be/adfQo-ITmBU?si=f07nDox5tMk6ik0b

“Ayrılık, Ayrılık” adlı Azerbaycan türküsü, Türkiye’ye 1970’li yıllarda ulaşmıştır.

Bu güzel folklorik türküyü, Türkiye’de popüler hale getiren ve ilk icra eden sanatçımız ise, “Selda Bağcan” (D: Muğla 1948) olmuştur.

Sanatçı, güçlü sesiyle ve kendine özgü tarzıyla, 1970’li yılların ortalarında bu eseri seslendirmiş ve geniş kitlelere ulaşmasını ve sevilmesini sağlamıştır.

Şimdi de bu güzel eseri, Selda Bağcan ‘dan dinleyelim…

https://youtu.be/Zxtl1uImQXc

Daha sonraları, “Ayrılık, Ayrılık” türküsünü, Barış Manço, Müslüm Gürses, Zeki Müren, Emel Sayın, Fatih Kısaparmak, Cem Karaca, Cem Adrian, Deniz Tekin, Doğan Canku, Leman Sam, Mahsun Kırmızıgül, Özdemir Erdoğan ve İnci Çayırlı gibi pek çok sanatçımız başarıyla yorumlamışlardır.

Bu güzel, özel ve duygulu türkü, halen de Türkiye’de, Azerbaycan’da, İran’da ve hatta bence tüm dünyada, bilenler tarafından, çok sevilerek dinlenmeye devam etmektedir…

Araştırma yazımıza, Türk Sanat Müziği’nin, çok değerli sanatçısı, koro şefi ve yorumcusu “İnci Çayırlı” nın (12 Nisan 1935-31 Ağustos 2021) o güzel sesiyle ve unutulmaz icrasıyla veda edelim…

Sağlıcakla, sevgiyle, güzelliklerle kalın…

Yalçın Alganer

 

Yorum Yazın

Best Choice for Creatives
This Pop-up Is Included in the Theme