Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Fethiye Göcek Koylarında, Turkuaz Yolculuk Notlarım, İntibalarım ve Değerlendirmelerim…

2 – 8 Haziran 2024 Tarihlerinde Gerçekleştirdiğimiz, “Göcek Koyları’ nda,

Turkuaz Yolculuk” Notlarım, İntibalarım ve Değerlendirmelerim…

 

Göcek Koyları, gerçekten de bir doğa mucizesidir…

Yeşilin her tonundaki bir doğada, çam ve zeytin ağaçlarının gölgesinde, turkuaz (türkuaz) renkli billur gibi berrak sularda teknelerle gezinirsiniz, yüzersiniz, yaşamanın ve mucizevi doğanın tadına varırsınız…

Hele bu seferleri, 60 küsur senelik okul (bizler mektep deriz) arkadaşlarınla yaparsan, “işte o an bir fırtına kopar; sanki o an yer yerinden oynar…”.

Evet işte bu gezimiz de böyle bir seferdi…

Yenildi, içildi, yüzüldü, muhabbet ise arşı alaya çıktı…

Sadece ülke değil, dünya bile kurtarıldı; ekonomi ve finans konularında, teoriler, çözümler havada uçuştu, heterodoks & epistemolojik, paradigmatik, hatta pragmatik, derin akademik ve tartışmalar yaşandı ve fikirler ortaya atıldı, GS spor kulübümüzün altı üstüne getirildi, GSL yani okul anıları (sevdiğimiz hocalarımızı da saygıyla, sonsuzluğa emanet ettiğimiz arkadaşlarımızı ve hocalarımızı da rahmetle andık) ise hep baş köşede yer aldı…

İşte altmış küsur senelik mektep arkadaşlığı böyle bir şeydi…

“Ali Ağa 1” adlı sefinemizle, 10 kişi ve 4 de mürettebat (Ali kaptan -aynı zamanda guletin sahibi-, 1 aşçı, 1 servis elemanı ve 1 de çımacı) yola koyulduk ve Göcek Körfezi’nin en büyük adası olan “Tersane Adası” ndaki, “Yazlık Liman Koyu” nda geceledik.

Tersane Adası, Osmanlı döneminde kullanılan eski bir tersanenin kalıntılarının olduğu ve daha başka tarihi kalıntıların da bulunduğu bir adadır.

1922 Mübadelesi öncesi adada oturanlar da varmış ama sonra ada boşaltılmıştır. Söz konusu ada, Doğu Roma (Bizans) zamanında da denizcilerin körfezdeki en güvenli sığınağı olmuştur.

Ertesi gün, yani 3 Haziran sabahı, mükellef kahvaltımızı müteakiben, adeta bize özel minik tek guletlik “Dış Göbün Koyu” nun masmavi sularına demirledik; geceleme de burada yapıldı.

Ağaçlara halat bağlamak çok şükür yasaklanmış ve kıçtan kara bağlanmak için, uygun kayalar bulmak gerekiyordu; bazı koylarda ise, halat bağlama babaları monte edilmişti…

Güzel ve olumlu bir gelişmeydi…

Koyun hemen yakınındaki mağara ziyareti sonrası, Göbün (bazı kaynaklarda ve haritalarda Göben)(İç Göbün) köyüne ve koyuna doğru yamaç tırmanışı yaptık ve Göbün koyunun panoramik görüntülerini fotoğrafladık.

4 Haziran sabahı, Kapıdağ Yarımadası’nın kuzey doğu kıyılarında, Domuz Adası’na (Domuz Adası, eskiden Mısır’ın son hıdivi -valisi- Abbas Hilmi Paşa’ya aitmiş. Daha sonra ise Hürriyet gazetesinin o dönemdeki sahibi Sedat Simavi almış ve binaları restore ettirmiş. Mülkiyetin, veraseten Erol Simavi’ye, sonra intikalen de eşi Belma Simavi’ye geçtiği kaynaklarda belirtilmektedir. Vefatlarından sonra adanın halen Simavi ailesinin özel mülkü olduğu ve adanın satışa konu olduğu söylenmektedir) bakan koylarında gezindik ve yine sadece bir teknelik, resmen çam ağaçlarının adeta denizin içinden çıktığı ve gölgesinde yüzüldüğü, Kapıdağ adasının en kuzey ucunda, Domuz adasının da en güney ucuna bakan, özel, sakin ve mini bir koyda geceledik…

5 Haziran Çarşamba sabahı erkenden Göcek istikametinde, iç kıyılarda seyir yaparak, çam ve zeytin ağaçlarının yeşilinin, denizin mavi-turkuaz renklerinin bütün tonlarını sergileyen, karadan ulaşımı olmayan, adeta saklı bir cennet olan, “Binlik Koyu” na geldik; denize girme, yeme, içme, muhabbet ve geceleme burada ifa edildi.

6 Haziran sabahı, Sıralıbük’ün kuzeyinde, Domuz Adası’nın kuzeybatı burnundaki, asıl adı “Taşkaya” olan, “Bedri Rahmi Koyu” na geldik.

Bir yandan su ikmali yaptık., diğer yandan da, koya ismini veren, büyük bir kaya üzerine 1974 senesinde ünlü şair ve ressamımız Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun işlediği, balık şeklindeki o meşhur eseri tekraren hayranlıkla gözlemledik ve fotoğraflar çektik; koyda da yüzdük…

Bu koyu teknelerin ve yatların özellikle tercih etmelerinin sebeplerinden tabii ki Bedri rahmi Eyüboğlu’nun bu muhteşem eseri olmasının yanında, balık resimli kayanın hemen arkasında tatlı su kaynağının olması ve teknelerin bu koyda, su ikmali yapabilmesi ve elektrik alabilmesidir.

Şair ve ressam olan, Bedri Rahmi Eyüboğlu, 1911 Giresun Görele doğumlu olup, 21 Eylül 1975 de İstanbul’da vefat etmiştir.

Balıklı kaya eseri hakkında bir kısa açıklama yapmak isterim, şöyle ki:

Bedri Rahmi Üstadımızın kayaya işlediği balık figürü dikkatle incelendiğinde, üzerinde birbirinden farklı deniz canlılarının tasvirlerinin gizlendiği görülmektedir. Örneğin, balık figürü içinde, ahtapot, mürekkep balığı -kalamar-, çipura (çupra) balığı, müren balığı, hatta tavşan bile yer almaktadır…

Koyun kuzey kıyısında bulunan bu özel ve güzel eserden dolayı, koy, Bedri Rahmi Koyu olarak anılmaktadır.

Oradan da meşhur ve muhteşem ve de bölgenin gözde turistik destinasyonlarından biri olan, Batık Hamam Koyu’na (Kleopatra Hamamı Koyu ve Manastır Koyu da denmektedir) geldik.

Bu özel, güzel ve antik koyda, Likya döneminden kalma tarihi izler, Doğu Roma (Bizans) manastırı kalıntıları ve yarısı denizin altında olan antik hamam kalıntıları, gerçekten de son derece ilginç ve çarpıcı idi.

Karaya çıkıp, orman içinde doğa yürüyüşlerine (hiking & trekking) de çıkılabilir ve yaklaşık bir saatlik yürüyüş sonrası, hiçbir ana yolun üzerinde olmaması dolayısıyla ve zahmetli ve uzun bir patika yolundan tırmanma yürüyüşü ile ulaşılabilen ve bu sebeple de, çok az kişi tarafından bilinen, adeta gizemli bir antik Likya kenti olan, “Lydae” (Lidai) antik kenti kalıntılarına ulaşmak mümkün olabilmektedir.  

Ege bölgesindeki koylar genellikle çok değişik efsanelerle ve mitolojik öykülerle süslenmiştir.

İşte bunlardan biri de, söz konusu hamamı Kleopatra’nın yaptırdığıdır…

Bu rivayete binaen de, batık hamamdan ismini alan koya, Kleopatra Koyu da denmekte olup, bölgenin yeşil doğasının tüm güzelliklerini, özelliklerini taşımaktadır.

Batık hamam gezildi, içinde yüzüldü, fotoğraflar, videolar çekildi ve bu koyda da gecelendi…

7 Haziran sabahı 05.30 da ani bir fırtına patladı, adeta yer yerinden oynadı…

Yandaki teknenin demiri ve zinciriyle bizim teknenin zinciri karıştı, Ali Kaptan’ın sakinliği ve ustalığı ile bu beklenmedik afetimsi olay, çok şükür kazasız ve belasız atlatıldı.

Akabinde, Göcek koylarının en bol barınma seçenekli ve bazen sığ ve bazen de derin sularıyla, çam ve zeytin ağaçları ve kendine özgü atmosferiyle ünlü, ve 5 adet irili-ufaklı takım adadan oluşan, “Yassıca Adaları” na doğru hareket ettik ve güzel bir koyda yerimizi aldık; gecelemeyi de burada yaptık.

Yassıcalarda bulunan tek özel mülk ada ise, Zorlu Holding’e ait olan “Zeytin Adası” olup, bu adaya gitmek, bağlanmak yasaktır. 

Koy tekneler ve yatlar için çok uygun bir konumda olmasının yanında, teknelerin bağlanması için şamandıra ve kıyıda bağlama mapaları (halkalar, babalar) imkanı sunması dolayısıyla ve tabii ki Göcek’e sadece 5 kilometre yani yaklaşık 20-25 dakikalık mesafede olması dolayısıyla, günübirlik tur tekneleri için de çok revaçta ve çok da yoğun olan bir mekandır.

Gecelemek için gelinmesi halinde, 10-17 saatleri dışında bir zaman dilimi seçilmesinde fayda vardır.

Evet işte geldik son güne; sabah erkenden, çok yakında olan Göcek’e doğru yola çıktık ve marinaya girdik, ponton iskelemizde de yerimizi aldık…

Mükellef geleneksel kahvaltımızı yapıp, mürettebat ile vedalaşarak, hoş, keyifli, güzel anılarımızla ve gelecek seferlerde tekrar buluşmak üzere tekneden topluca ayrıldık…

Ertesi gün (9 Haziran 2024 Pazar) zaten okulumuzdaki geleneksel pilav gününde, yine bu muhteşem 10 denizci olarak beraber olacaktık (gezi zamanlaması bizatihi pilav gününe göre ayarlanmıştı…); nitekim öyle de oldu…

İşte “Göcek Koyları- Turkuaz Yolculuk” öykümüzü kısaca ama ayrıntısıyla (unutmamak için her gün seyir defterime not almıştım…) ilgilenenlerin bilgisine sundum.

Gezi videosu da ektedir.

Sağlıcakla, sevgiyle, güzelliklerle kalın…

Yalçın Alganer

 

2 Comments

  • Neco
    Posted 15 Haziran 2024 at 14:01

    Hocam & üstad’ım,
    Çok güzel anlatmışsın.
    Kalemine /klavyene sağlık..
    Seneye bende gelmek isterim..
    Hörmetler
    Neco 💛❤️

    Yanıtla
    • Post Author
      Yalçın Alganer
      Posted 15 Haziran 2024 at 14:06

      Neco üstadım; nazik mesajına ve yorum katkına teşekkür ederim. Katılımından büyük mutluluk duyarız. Sevgiler.

      Yanıtla

Yorum Yazın

Best Choice for Creatives
This Pop-up Is Included in the Theme