Carl Orff – Carmina Burana Koreografik Sahne Kantatı
İDOB nin AKM deki Muhteşem Gösterisi
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), AKM de, solistleri, orkestrası, koroları, bale ve modern dans sanatçıları ve özel tasarım ekipleriyle, yaklaşık toplam 250 kişilik bir kadroyla, “Koreografik Sahne Sanatı” olarak, Carl Orff’ un o mükemmel müziği ve son derece estetik danslarla ve son derece etkileyici teknolojik yeniliklerle bezenmiş sahne düzenleri ve sahne matematiğiyle, ışıklandırmalar, dekorlar ve kostümlerle, yani tam anlamıyla profesyonel ve son derece başarılı bir kollektif çalışmayla, “Carmina Burana” yı muhteşem bir şekilde icra ettiler ve izleyen sanatseverlerin hafızalarında unutulmaz bir iz ve tat bıraktılar…
Özellikle, dönen, yükselen, alçalan, yakınlaşan, uzaklaşan sahne algoritmasıyla, sağ, sol, ön, arka vagonların geçişleriyle, “sofito” olarak isimlendirilen yatay parmaklıklı tavan panellerinin her birine belirli bir zaman kodu verilerek adeta tüm sahnenin birlikte dans ettiğini gördük ve hayran olduk…
Eserin tanıtımına geçmeden, bu çok başarılı sahnelemenin baş mimarlarını tanıtmak isterim…
Orkestra Şefi, Zdravko Lazarov; Reji: Volkan Ersoy ve Ayşem Sunal Savaşkurt; Koreografi: Deniz Özaydın, Berk Sarıbay, Özgür Adam İnanç, Alper Marangoz, Ferhat Güneş; Dekor Tasarımı: Ferhat Sarıkaya; Kostüm Tasarımı: Olcay Engin Kaymaz; Işık Konsept: Burhan Sezer; Koro Şefi: Paolo Villa; Çocuk Korosu Şefi: Gizem Berrak Taş Güzeloğlu…
Soprano: Nazlı Deniz Süren; Tenor: Caner Akın; Bariton: Murat Güney; Çocuk: Leyla Erem (İDOB Çocuk Balesi) …
İDOB Orkestrası; Korosu ve Çocuk Korosu; Bale Sanatçıları ve “MDTistanbul” Projesi Dansçıları…
Henüz izlememiş olan sanatseverlerin, bu muhteşem “Carmina Burana Koreografik Sahne Kantatı” nı mutlaka izlemelerini öneririm…
Tabii ki şayet bilet bulabilirlerse…
Zira ancak çok önceden biletleri alabilmiştik ve AKM’nin Türk Telekom Opera salonunun parter ve iki balkondan oluşan elipsoid formdaki 2.040 koltuklu salonu, tamamen doluydu, bir tek boş koltuk bile yoktu…
Bu durum da mutluluk vericiydi…
Evet şimdi Carmina Burana’ nın bestecisi Carl Orff’ a ve eserin ayrıntılarına geçebiliriz…
Önce besteci Carl Orff’dan biraz söz edelim…
Carl Orff, dünyaca ünlü bir Alman besteci ve müzik eğitimcisi olup, 10 Temmuz 1895’te Münih’te doğmuş ve 29 Mart 1982′ de aynı şehirde hayatını kaybetmiştir.
En bilinen, en popüler ve en sevilen eseri de, bugün ele aldığımız, 1935-1936 yıllarında bestelediği, epik kantat “Carmina Burana” dır.
Müzik yeteneği çok erken yaşlarda keşfedilen “Carl Orff”, Münih Müzik Akademisi’nde eğitim almış fakat sonrasında kendi müzik tarzını geliştirmeye odaklanmıştır. Carmina Burana, Orta Çağ’dan kalma şiirlerin ve şarkıların canlı ve etkileyici bir müzikle birleşiminden oluşmaktadır.
Bestecinin “Carmina Burana” dışında, “Catulli Carmina” ve “Trionfo di Afrodite” gibi kantatları, 16 sahne eseri, 4 Monteverdi düzenlemesi, eşlikli ve eşliksiz koro eserleri, uvertürleri, konçertoları, oda orkestrası eserleri, Bavyera müziği, liedleri (19. Yy Romantik döneminde gelişen sanat şarkısı türü; Almanca sözlü sanat şarkıları), çeşitli ilkbahar ve yaz şarkıları, çocuklar için eserleri, yılbaşı armağanı, zafer müziği gibi dinleyiciler üzerinde büyük etki sağlayan eserleri tüm dünyada tanınmış, beğenilmiş ve dinlenmektedir…
Evet, şimdi de bu etkileyici, görkemli ve çarpıcı eserden söz edelim…
Carmina Burana, “Beuern Şiirleri / Şarkıları” anlamına gelmekte olup, 11. ila 13. yüzyıllar arasında yazılmış şiir ve şarkı sözlerinden oluşan bir koleksiyondur.
Bu eser, 1803 yılında Almanya’da Bavyera yöresinde, Benediktbeuern manastırında, Latince el yazmaları halinde bulunmuştur.
Çoğunluğu Latince, bir kısmı da Orta Çağ Almancası ve Eski Fransızca karışımıyla yazılmıştır.
Şiirler, aşk, doğa, din, içki, kumar ve toplumsal eleştiri gibi çeşitli konuları içermektedir. Alman besteci Carl Orff, bu şiirlerden 24 tanesini seçerek, 1935-1936 yıllarında bestelemiş ve bir kantat (çok sesli bir müzik eseri) oluşturmuştur.
Eser, ilk olarak 8 Haziran 1937 de, “Oper Frankfurt” ta sahnelenmiştir.
Orff’un müzik eseri, şiirlerin canlı ve ritmik yapısını yansıtmakta olup, özellikle büyük bir orkestra, koro ve solistler için yazılmıştır.
Eserde, tekrarlayan motifler, güçlü ritimler ve etkileyici melodiler dikkat çekmektedir.
Özellikle de, “O Fortuna” (Ah Kader / Şans / Talih…) adlı açılış ve kapanış bölümü, eserin en bilinen ve en popüler parçasıdır.
“Fortuna” kelimesi Latince kökenli olup, “şans, talih, kader” anlamına gelmektedir.
Bu bağlamda eserdeki Fortuna kelimesi de, hem Latince bir terim olup, hem de Roma mitolojisinde şans, talih ve beklenmedik başarıların tanrıçasının ismi olarak kabul edilmektedir…
Yaptığımız araştırmaya göre, Fortuna tanrıçasının Yunan mitolojisindeki karşılığı olan tanrıça ise “Tyche” (Türkçe’ye Tike olarak geçmiştir) olmaktadır…
Bu iki tanrıçanın tasvirleri ve kültü, antik Roma ve antik Yunan’da, şans ve talihin insan yaşamındaki rolünü vurgulayan çok önemli bir yer tutmuştur ve insanların yaşamlarındaki şans, talih faktörlerini temsil etmiştir…
İşte “O Fortuna” adlı kantatta da, kaderin döngüsel ve değişken doğası, şans tanrıçası “Fortuna” nın, keyfi hareketleri anlatılmakta, insanların kaderinin de ne denli kontrol edilemez olduğu, kaderlerinin / şanslarının, nasıl bazen yükselip bazen de düştüğü vurgulanmaktadır…
“Carmina Burana” insanın kaderi, yaşamın döngüsü, aşkın ve tutkunun gücü gibi evrensel temaları işlemekte, aynı zamanda da Orta Çağ insanının yaşamlarından, değerlerinden, inançlarından örnekler vermekte, o dönemlere ışık tutmaktadır…
Şiirlerdeki coşku, neşe, hüzün ve ironi gibi duygusal zenginlikleri, çok uygun bir şekilde müzikle birleştirerek, dinleyicilere güçlü ve coşkulu bir şekilde aktarmaktadır.
Sonuç olarak, “Carmina Burana”, hem edebi ve hem de müzikal açıdan son derece önemli bir eserdir.
Orta Çağ’ın renkli dünyasını yansıtan şiirler, Orff’ un etkileyici müziğiyle birleşerek unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
Bu sebeple, eser, günümüzde de dinleyiciler, sanat severler tarafından çok sevilmekte ve büyük ilgi görmektedir.
“Carmina” kelimesi Latince’de “şarkılar“, “şiirler” veya “ezgiler” anlamına gelmekte olup, “Carmen” sözcüğünün çoğul halidir.
“Burana” kelimesi ise, “Beuern’ e ait” anlamına gelmektedir.
Beuern, günümüzde Almanya’nın Bavyera eyaletindeki “Oberbayern” (Yukarı Bavyera) bölgesinde bulunan “Benediktbeuern” adlı küçük bir kasabadır.
Dolayısıyla Carmina ve Burana kelimeleri bir araya geldiğinde, “Beuern Şarkıları” anlamına gelmektedir ve eserin bulunduğu ve arşivlendiği yer olan “Benediktbeuern Manastırı” na atıfta bulunmaktadır.
Dilerim Alman besteci “Carl Orff” ve ünlü bestesi “Carmina Burana” hakkındaki sohbetim ilginç ve faydalı olmuştur.
Sağlıcakla, sevgiyle ve hoşça kalın…
Y.A.
EK 1: Carmina Burana (1 saat 7 dakikalık tüm konser videosu linki: 6 Haziran 2006, “Kaliforniya Davis Üniversitesi Senfoni Orkestrası ve Korosu” seslendiriyor)
https://youtu.be/GRjyxr1ysKw?si=wn029y26yg1GTYCX
EK 2: André Rieu, “O Fortuna” adlı eseri icra ediyor: 2012 Maastricht (3,5 dakikalık)
https://youtu.be/EJC-_j3SnXk?si=idsmSY5AzwFw5qsz
Yalçın Alganer sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.