Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

1 Kasım: Devrimlerin Işığında İki Tarih, Bir Millet

 

🇹🇷 1 Kasım: Devrimlerin Işığında İki Tarih, Bir Millet

“Biri siyasetin, biri aklın devrimidir.”

Giriş

Türk tarihinde bazı tarihler vardır ki, yalnız bir dönüm noktası değil, aynı zamanda bir aydınlanmanın, bir silkinişin simgesidir.
1 Kasım bunlardan biridir; hem 1922’de saltanatın kaldırılması, hem de 1928’de Harf Devrimi’yle yeni bir ufka açılışın tarihidir.

Biri, 1922 yılında saltanatın kaldırılmasıyla siyasal bağımsızlığın tescilidir;
diğeri, 1928 yılında Harf Devrimi ile kültürel bağımsızlığın ilanıdır.

 

Bu iki 1 Kasım, bir milletin hem aklını hem kalbini özgürleştirdiği günlerdir.

1 Kasım 1922: Saltanatın Kaldırılışı

Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Kasım 1922’de tarihî bir karara imza atarak Osmanlı saltanatını kaldırdı.
Bu karar, sadece bir hanedanın sonu değil;
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” ilkesinin ete kemiğe bürünmesiydi.

Birinde taht yıkıldı, diğerinde cehalet zincirleri kırıldı.

Böylece egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu gerçeği bir kez daha tescil edildi.

Bu karar, yalnızca siyasi bir dönüşüm değil; çağdaş bir devletin ve yurttaşlık bilincinin doğuşuydu.
Atatürk’ün önderliğinde atılan bu adım, Cumhuriyet’in yolunu açtı ve millet iradesini devletin temel direği haline getirdi.

 

1 Kasım 1922 – TBMM, saltanatın kaldırılmasını oy birliğiyle kabul etti. Böylece ulusun iradesi, hanedanın tahtına galip geldi.

1 Kasım 1928: Harf Devrimi

Altı yıl sonra, yine bir 1 Kasım günü…
Bu kez kalemler değişti, ufuklar aydınlandı.
Harf Devrimi, yalnızca bir alfabe değişimi değil, bir medeniyet tercihi ve zihinsel devrimdi.

Atatürk, kara tahta başında yeni harfleri öğretirken aslında yepyeni bir düşünce dünyasının kapısını aralıyordu.
Halk okullarda, meydanlarda, köy odalarında, geceleri fener ışığında yeni yazıyı öğreniyor;
bir millet yeniden okuma-yazma seferberliğine katılıyordu.

Bu kez hedef, yalnız yönetim biçimini değil, düşünme biçimini de değiştirmekti.
1 Kasım 1928’de Yeni Türk Harfleri Kanunu kabul edildi.
Artık millet, kendi sesine uygun harflerle yazacak, okuyacaktı.
Bu, bir medeniyet sıçrayışıydı; cehaletin zincirleri bir kez daha kırılıyordu.

 

1 Kasım 1928 – Harf Devrimi ile Türk milleti, bilgiye ve uygarlığa kendi diliyle ulaşmanın gururunu yaşadı.

Sonuç

Bu iki 1 Kasım, tarihin iki ayrı sayfasında aynı ideali taşır:
Özgür, bilinçli, çağdaş bir toplum yaratmak.

Saltanatın kaldırılmasıyla siyaset özgürleşti,
Harf Devrimiyle düşünce özgürleşti.
Her ikisi de Atatürk’ün “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür ” nesiller hedefinin temel taşlarıdır.

Cumhuriyet’in kurucu kuşağı 1 Kasım gününü bir simgeye dönüştürmüştür:
Devletin temeli akıl, bilimin rehberi eğitimdir.
Bu tarih, bize her defasında şunu hatırlatır:

Bir milletin gerçek kurtuluşu, özgür düşünceyle mümkündür.

Bugün o hedefe her zamankinden daha çok sarılmak, kalemimizi, sözümüzü ve aklımızı Cumhuriyet’in ışığında tutmak boynumuzun borcudur.

Yalçın Alganer

Cumhuriyetin kurucularına ve aydınlanma yolunda emek veren herkese saygıyla…

 

Cumhuriyetin ışığı, her 1 Kasım’da yeniden doğar.

 

 


Yalçın Alganer sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Yorum Yazın

Best Choice for Creatives
This Pop-up Is Included in the Theme